20091025

Tek ışığı yanıp, tek ışığını yanmayan,
kırmızılı sarılı, Süper Yoyo markalı, Çin malı yoyoma...

Senden önce elime aldığım o metal ve ağır yoyoya ısınamamıştım hiç. Oynaması zordu, beceremiyor idim. Yere attığımda bana geri gelmiyor, elimi kolumu ne kadar oynatsam da inadına aşağıda kalıyor idi. Sonra dön baştan sar, tekrar dene.. Artık umudumu yitirmiş, bu işi beceremeyeceğimi anlamış idim. Tam da bu umutsuzlukla hüzün dolan yüreğimi avutmaya çalıştığım ertesi sabah, Fatih elinde seninle yanımda bittiğinde, beni oturduğum yerde dondurayazmış idi. O anki hislerimi inan ki anlatamam, öylesine yoğun bir sevinç kelimelerle anlatılamaz sanıyorum ki.

İpin ellerde gezmekten kirlense de, bir yanındaki ışık yanmasa da, sen benim biricik yoyomsun. Anladım ki yoyoculuk sevgi işiymiş, yoyonla aranda sevgi yoksa sittin sene uğraşsan beceremez imişsin. Tabii öyle, yoksa elime alır almaz türlü atraksiyonlu hareketleri nasıl yapabilir idim seninle, değil mi a cancağızım?

Birlikte geçireceğimiz uzun ve eğlenceli yılları temenni ediyor ve mektubuma son veriyorum.
Seni çok seven dostun,
Ezg.

Hiç yorum yok: